Emire’l Mümin’in İlmin Kapısı Hz. Ali şöyle buyurmuştur: Yahudiler batıdan gelerek Filistin topraklarında bir devlet kuracaklar.” İnsanlar dediler ki: “Ey Ebu’l Hasan! O esnada Araplar nerede olacak?!” İmam şöyle buyurdu: “O zaman Arapların güçleri birbirinden ilişkisiz, bağlantıları kopuk, dayanışma ve işbirliğinden yoksun olacaktır.” 
    Sonra şöyle soruldu: “Acaba bu bela ve sıkıntılar uzun mu sürecek?” buyurdu ki: “Hayır, Araplar başkalarının nüfuzundan kurtulup kendi işlerini ellerine aldıklarında ve kararlarında ciddi oldukları zaman kendi elleriyle Filistin’i feth edeceklerdir. Araplar muzaffer ve birlik olacaktır. Irak tarafından onlara yardım güçleri gelecek ve onların bayraklarının üzerinde “Onlara karşı gücünüz yettiği kadar kuvvet hazırlayın.” ayeti yazılı olacaktır.
Araplar ve Arap olmayan Müslümanlar  birlikte Filistin’in kurtarılması için (Yahudilerle savaş için) kıyam edecektir. Savaş, iki grubun denizin büyük bölümünde karşı karşıya geldikleri sırada oldukça zorlu geçecek, insanlar kanlarında yüzecek ve yaralılar ölülerin cesetlerinin üzerinden geçecektir.”İmam Ali sonra şöyle buyurdu: “Araplar, Yahudilerle üç kere savaşacak ve dördüncü savaşlarında Allah onların sabit kadem olduklarını, iman ve sadakatini gördüğünde zaferi onların başlarının üzerinde dalgalandıracaktır.” Hz. Ali  sonra şöyle buyurdu: “Yüce Allah’a and olsun ki bir tek Yahudi Filistin’de kalmayacak şekilde tüm Yahudiler öldürülecektir.”

Süfyani, “Yabis Vadisinde” yani susuz ve otun bitmediği kuru bir yerde ortaya çıkacak ve Dimeşk (Şam) hakimi onun ortaya çıkmasıyla oradan kaçacak. Arap kabileleri onun etrafında toplanacak ve fitne, fesat ve sapkınlardan olan (Rabii), (Cerhumi) ve (Asheb) ve onlardan başkaları da ortaya çıkarlar. Süfyani onunla savaşan herkese galip gelerek yenecek.”
 
İmam Bakır Hazretleri de  Ortadoğu’daki olaylarla ilgili şöyle buyurmuştu: “ O yılda Ortadoğu’da (Şam bölgesi) birçok ihtilaflar ortaya çıkacak; ilk defa Şam bölgesi viran olacak. Üç güç taraftarları; Esheb taraftarları, Abga ordusu ve Süfyani ordusu birbirlerinin karşısında yer alacaklar.”

“O kafir Eshab ayaklanacak başkent ve çevresinde barınamayacak ve çok geçmeden öldürülecek ve Türkler oraya hakim olacaklar”.

“Türkler tarafından bir grup ayaklanacaklar ve ardından Rumların ( batılıların) fitnesi başlayacak”




Suriye iç savaşı ve sonrası hakkında hadis:

“Bayrak sahipleri atlarını Şam’da zeytin ağaçlarının arasında bağladığı zaman ve bu ordu ile Allah’ın ezhep ve ailesini yok ettiği zaman, onlardan kaçacak, saklanacak kimsenin kalmadığı zaman, Caferiler ve Abbasiler düştüğünde ciğer yiyen oğulları, yani Süfyanın Şam minberine oturduğunda berberi kavmi de Şam’a geldiği zaman işte bu Mehdi’nin çıkış alametidir” (Hadis-i Şerif)


Şeyh Nazım Kıbrısi Hazretleri'nden Önümüzdeki Günler Hakkında Açıklama
Bismillahirrahmanirrahim

İslam'ın son Peygamberi Hazreti Muhammed (Aleyhis-Selam)'ın gelecekle ilgili bildirmiş olduğu haberlere göre Kendisinden sonra kıyamete kadar yaşanacak devirler şöyle sıralanmaktadır (İmam Ahmed Bin Hanbel , 4.273):

1) Hulefa-i Raşidin Devri; Dört büyük Halife'nin (Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali) ardarda geleceği devir

2) Umera Devri; Şam'da Emevilerin, Bağdat'ta Abbasilerin Emir-il Mü'minin (mü'minlerin başı) olacağı devir

3) Müluk Devri; Osmanlı Padişahlarının halifeliği devralıp müslümanları idare edecegi devir

4) Cebabire Devri; Müslümanların tek elden yönetilmeyecegi, Kur'an-ı Kerim'e riayet edilmeyen "Ahir Zaman" devri. Zulmün ve küfrün arttığı, inançsızlığın moda, müslümanlığı yaşamanın ise avuç içinde ateş tutmaktan daha zor olduğu devir.

5) Hazreti Mehdi ve Hazreti İsa Devri; Mü'minlerin tekrar bir bütün haline gelip tüm dünya üzerinde adaletin ve Allah'a imanın yayılacağı devir. Peygamberimizin (a.s) neslinden olan Hz. Mehdi ve yeryüzüne geri inecek olan Hz. İsa'nın zuhuru hakkındaki rivayetler şöyledir:

Hz. Mehdi'nin zuhurundan önce, dünyayı kaplayacak olan bütün zamanların en büyük savaşı (armagedon) çıkar. Bu savaş üç ay sürer ve dünya nüfusunun büyük bir kısmı telef olur (bir habere göre, yedide altı nisbetinde). Ölecek olanlar zalimler ve kafirlerdir. Mehdi (a.s.) Medine'de zuhur eder ve üç kere "Allah-u Ekber" diye tekbir aldığında bütün ateşli silahlar durur, savaş biter. Aynı zamanda dünyada teknolojiye hayat veren enerji yok olur. Savaş durduktan sonra, Hz. Mehdi Şam ve Konya üzerinden İstanbul'a vararak Mukaddes Emanetleri teslim alır ve Deccal'ın Horasan (İran)'dan ortaya çıkmakta olduğunu ilan eder. Daha sonra, Deccal ve ordularına karşı gerçek cihadı başlatmak üzere Şam'a geri döner. Bu arada, Deccal Kudüs'e gider ve oradan tüm dünyaya küfrü yaymak üzere kırk günlük bir seyahate başlar. Kırk gün tamamlandıktan sonra Hz. İsa nüzul eder, Deccal'ı Şam yakınlarında öldürür ve Hz. Mehdi ile Şam'da buluşur. Mehdi (a.s.)'ın hükmü yedi sene sürer. Ondan sonra ise, Hz İsa bütün dünyada kırk yıl hükmeder. Bu zaman içerisinde kötü ve şeytani hiçbir şey kalmaz ve dünya adeta cennet gibi olur (Altın Çağ). Kırk yıl sonunda Hz. İsa Medine'de ruhunu teslim eder ve Peygamberimizin (a.s.) yanına defnedilir. Sonra kötüler ve şeytaniler dünya üzerinde azar azar yeniden ortaya çıkar ve on yıl boyunca çoğalırlar. Bu on yılın sonunda, mü'minler cennetten gelen rüzgarı teneffüs edip ruhlarını teslim eder ve kıyamet geriye kalan kötüler ve kafirlerin üzerine kopar. Şimdi yaşadığımız zaman, tabii ki cebabire devridir. Zulüm ve küfürle birlikte doğal afetlerin, kaza ve belaların, savaşların ve terörün çoğalması, bu dönemin de sonuna yaklaştığımızın işaretidir.

Gelmesi çok yakın olduğu tahmin edilen bu "zorlu" günlerde, mü'minlerin sıkıntısını azaltıp emniyette olmalarını sağlayacak üç önemli husus şunlardır:

1) Namaz

2) Zikir (tesbih)

3) Sadaka

Günlük yapılması gereken bu ibadetler Allah'ın hoşnutluğunu kazanıp bizi muhafaza etmesine vesile olur, çünkü biliyoruz ki hayır ve şer Allah'tandır.
Secdesiz insanların Altın Çağ devrine yetişmeleri mümkün değildir.
Yine unutmayalım ki az sadaka çok belayı defeder.

Sahibuz zaman Gavsul azam Şeyh Muhammed Nazım Kıbrısi el-HAKKANİ k.s